Almanya’da Organik Tarımla İlgili Yapılan Çalışmalar

Saygıdeğer Okuyucularım,

Bu yazımda sizlerle Almanya’daki organik tarımla ilgili bazı bilgileri paylaşacağım.

Almanya’da en büyük işverenlerin başında tarım sektörü gelmektedir. Ayrıca, Almanya arazisinin yarısına yakın bir kısmı, tarım arazisi olarak kullanılmaktadır. Tarım ürünleri ihracatında ise Almanya, Amerika ve Hollanda’dan sonra dünyada üçüncü sırada yer almaktadır. Bununla birlikte Almanya’da organik gıdaya büyük önem verilmekte, bununla uğraşan çiftçilerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Almanya’da 30binden fazla organik çiftlik olduğu bilinmektedir. Kentlerde yaşayan insanlar da bu organik çiftliklerde satılan ürünlere oldukça ilgi göstermektedirler.

Almanya’da birçok sebze türü yetiştirilmektedir. Bunların da çoğu tarlalarda ve açık havada yetiştirilmektedir. Buralara yakın oturan Alman halkı, havalar müsait oldukça bu sebze bahçelerine giderek sebze ihtiyaçlarını buralardan temin etmektedirler. Bazı çiftlikler ise ineklerden sağdıkları taze sütü, tereyağı; tavuklarından aldıkları sıcak yumurtayı ve kendi bahçelerinin içindeki fırınlarda pişirdikleri sıcacık ekmekleri hazırlayarak gelen müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar.

Almanya’da yetiştirilen en önemli sebzelerden biri de kuşkonmazdır. Marul, havuç, salatalık, domates, biber, karnabahar, kabak ve soğan gibi sebzeler de Almanya’da yetişen sebzeler arasında yer almaktadır. Almanya’da organik olarak yetiştirilen sebze alanları, tüm sebze yetiştirilen alanların yüzde on üçü kadardır. Bu alanlarda en fazla yetiştirilen ürün de havuçtur.

Bu sebzelerin hasadı bir kısmı elle, bir kısmı da hasat vagonu ile yapılmaktadır. Kuşkonmaz, taze soğan, marul ve lahana gibi sebzeler, genellikle elle yapılmaktadır. Taze soğan ve turp gibi sebzelerin demetlenmesi ve temizlenmesi gibi işlemler de elle yapılmaktadır. Dünyanın en büyük organik pazarına sahip ülke, Amerika ve ardında da Avrupa Birliği gelmektedir. Avrupa Birliği içinde de Almanya, en büyük pazara sahiptir.

Bir başka konu ve yazımda buluşmak üzere…

Saygılarımla,

İbrahim Tınaztepe