Bahçelerimize Bodur Meyve Ağaçlarının Dikilmesi ve Faydaları

Saygıdeğer Okuyucularım;

Bu yazımda sizlerle bahçelerimize dikeceğimiz bodur meyve ağaçlarıyla ilgili bazı önemli bilgileri paylaşacağım.

Ev bahçelerimizdeki toprak alanlar, arzu ettiğimiz ölçüde büyüklükte ve genişlikte olmayabilir. Böyle durumlarda bahçelerimize bodur meyve fidanlarından dikerek daha fazla fidan adedi veya daha fazla fidan çeşidi dikme şansımız olur. Büyük boylu meyve fidanı yerine, bodur boylu meyve fidanı diktiğimizde bize ne gibi avantajlar sağlayacağını alttaki satırlarımda sizlerle paylaşacağım.

1. Bahçelerimize bodur çeşit meyve fidanlarından diktiğimiz zaman sayı ve çeşit olarak diğer bodur olmayan büyük boylu ağaçlarla kıyaslandığında daha fazla bodur meyve fidanı veya daha fazla meyve çeşidi dikilebilecektir.
2. Ayrıca meyve ağaçlarını budama yapacağımız zaman bodur meyve ağaçlarının boyları fazla uzun olmadığından dolayı daha kolaylıkla, fazla zorlanmadan, rahatlıkla ve çabuk olacaktır. Bu da bize zamandan ve paradan tasarruf sağlayacaktır.
3. Meyve ağaçlarındaki hastalıklara karşı zirai mücadele yaparken bodur meyve ağaçlarının ilaçlamaları daha kolay, rahat, çabuk, ilaç sarfiyatı ve zayiatı da az olacağından dolayı her yönden kazanç sağlayacaktır.
4. Meyvelerin olgunlaşıp toplanma zamanları geldiklerinde fazla zorlanmadan rahatça ve kolaylıkla yapılacaktır. Hatta fazla büyük merdiveni kullanmadan evlerde kullandığımız badana merdivenleri, meyve ağaçlarımızın her tarafındaki meyveleri toplamaya yeterli olacaktır. Bu da bizim için ayrıca bir kolaylıktır.
5. Bodur meyve ağaçlarının kökleri, büyük boylu meyve ağaçları kadar fazla uzamadığından ve derine gitmediklerinden dolayı toprak derinliği az olan yerlerde de yetişme imkânı olabilecektir. Boyları da fazla uzun olmadıklarından rüzgârlardan ve fırtınalardan da daha az bir şekilde etkileneceklerdir.

Bütün bunlardan başka bazı meyve çeşitlerinde yapacağımız meyve seyreltme işlemleri de diğer boylu meyve ağaçlarına göre kolay bir şekilde ve rahatça yapılacaktır.

Bir başka konu ve yazımda buluşmak üzere…

Saygılarımla,

İbrahim Tınaztepe