Frankfurt’ta Gördüklerim – Bölüm 2

Saygıdeğer Okuyucularım;

Sizlerle Almanya / Frankfurt’ta kaldığım sürede gezip gördüğüm yerlerdeki izlenimlerimi paylaşmak istedim. Geçen haftaki yazımda, Frankfurt’ta gördüğüm bazı bitki çeşitlerini sizlerle “1. Bölüm” olarak paylaşmıştım. Bu haftaki yazımda da bu bitki çeşitlerinin değişik bazı türlerini sizlerle paylaşmak isterim. Frankfurt’taki park ve bahçelerde ve ev bahçelerinde en fazla gördüğüm bitkilerin başında İlkbahar’da çiçek açan bitki çeşitleri gelmektedir. Bu bitkiler, Türkiye’de de yetişen ve sıkça rastlanan bitki çeşitleridir.

Bu çeşitleri şöyle sıralayabilirim:

Altın çanağı (Forsythia Viridissima) bitkisi, İlkbahar’da yapraklanmadan önce kükürt sarısı renginde çiçek açan ve çok hoş bir manzara meydana getiren bir ağaççıktır. Bu bitkiye neredeyse bütün ev bahçelerinde ve park bahçelerde bolca rastlanmaktadır. Bu bitkinin yetiştirilmesi de çok kolaydır. İlkbahar’da, Mart Ayında yapılan çeliklerin çoğu da köklenir. Bundan başka;

  • Amberparis (Berberis Thumbergiaerecta),
  • Amberparis – Kırmızı yapraklı (Berberis Thumbergia Atro Purpurea),
  • Kelebek çalısı – pembe çiçekli (Buddleia Variabilis) ve diğer çeşitleri,
  • Ağaç hatmi (formalı – pembe katmerli çiçekli) (Hibiscus Syriacus Paeoniflorus) ve çeşitleri,
  • İspirye – keçisakalı (Spirea Revesiana) ve çeşitleri,
  • Leylak – açık erguvani çiçekli (Syringa Vulgaris Michel Buchner) ve diğer çeşitleri,
  • Dağ muşmulası (Cotoneaster Conspecua Decora) ve çeşitleri,
  • Kartopu – daimi yeşil (Viburnum Tinus) gibi bunlara benzer ve bizde de yetişen çeşitler kullanılmıştır.

Çam çeşitleri olarak da genelde ev bahçelerinde ve park bahçelerde başta mavi atlas sediri (Cedrus Atlantica Glauca) olmak üzere ladin – adi (Picea Excelsa), porsuk çamı – adi (Taxus Baccata), porsuk çamı – sütun şeklinde büyüyen (Taxus Hibernica) çam çeşitleri göze daha fazla çarpanlardandır. Ancak bu tür bitkileri bahçelerdeki yerlerine dikerken bilinçli olarak dikmişler. Çam dikmiş olmak için dikmemişler. Örneğin evlerinin, apartmanlarının, camlarının önünü kapatacak ve görüşü engel olacak alanlara dikmemişler. Mümkün olduğu kadar evlerin, apartmanların ve camların ölü cephelerine bu ağaçları dikmişler. Ayrıca bunları dikerken de olması gerektiği kadar uzağa dikmişler; binalara fazla yaklaştırmamışlar. Çünkü bu tür büyük ağaçlar – çam da olsa, diğer yaprağını döken büyük boylu ağaçlar da olsa – bina yakınlarına dikildiğinde, ileriki zamanlarda dalları uzadıkça çatılara veya çatıdaki yağmur oluklarına zarar verebilmektedirler.

Ayrıca bu ağaçların ibreleri veya yaprakları; çatıda bulunan kiremitlerin aralarına girerek, suyollarının tıkanmasına ve böylece evin tavanından içeriye yağmur sularının akmasına, çatıdaki yağmur suyu oluklarını doldurup ağırlık yaparak kırılmalarına ve suyun taşmasına sebep olarak başka yerlere de zarar verdiği olmuştur. Ayrıca böyle büyüyen ağaç türleri; bina diplerine yakın dikildiğinde bina temellerine, kanalizasyon çukurlarına veya borularına kadar uzanan kalın ve saçak kökleriyle çok büyük zararlar verdiği sıkça görülmektedir. Ağaçlarımızı, bitkilerimizi bu durumları gözeterek diktiğimizde daha ileriki zamanlarda böyle durumlarla karşılaşmamız söz konusu olmayacaktır.

Bir başka konu ve yazımda buluşmak üzere…

Saygılarımla,

İbrahim Tınaztepe

ABONELERİMİZİN ARASINA KATIL

Sağlıklı Bitkilerin Sırrı Nedir? Bitkileri Çoğaltma Taktikleri Nelerdir? Daha Fazla Ürün Nasıl Kazanılır? Tüm Bu ve Buna Benzer Soruların En İyi Cevaplarını Abone Olup, Takipte Kalarak Öğrenebilirsiniz!

ABONELERİMİZİN ARASINA KATIL

Sağlıklı Bitkilerin Sırrı Nedir? Bitkileri Çoğaltma Taktikleri Nelerdir? Daha Fazla Ürün Nasıl Kazanılır? Tüm Bu ve Buna Benzer Soruların En İyi Cevaplarını Abone Olup, Takipte Kalarak Öğrenebilirsiniz!